Sabah Namazı Ne Zaman Kılınır; Sabah namazının oldukça önemli ve sevabı pek çok olan ibadet olduğunu hepimiz biliyoruz ve bu yüzden de vaktinde kılmaya gayret ve önem veriyoruz.

Fakat bazı zamanlar uykuya dalarak kılınması gereken vakitte kılamayarak kazaya bıraktığımızda oluyor. Gün ağardıktan sonraya bırakılan sabah namazını nasıl kılacağız? Kazaya mı kalacak, eda mı, sünnetiyle mi kılınacak veya sadece farzını mı kılacağız. Bu konuyla ilgili oldukça önemli ikaza ve bilgiye ihtiyacımız var çünkü sabah namazı oldukça önemli bir ibadettir.

Efendimiz (S. A. V.) Şafakta kılınan namaza şu şekilde dikkat çekmiştir. Fecir vaktinde eda edilen iki rekât sabah namazı dünyadan da dünyanın içindekilerden de hayırlıdır. Peki, niçin böyledir? Nedeni dünyada içindeki hayır için harcanmayan mal ebedi ve kalıcı hayatta geçerli akçe olmaktan çıkar. Ancak vaktinde kılınan iki rekât namaz, dünyanın size vermediği faydayı ve yararı verecek, sahibini cehennem azabından kurtarmakla kalmayacak ve cennetin güzelliklerine de kavuşturacaktır.

Bu durumda son derece manevi değeri büyük olan sabah namazını zamanında kılmak için çaba gösterilmelidir. Güneş doğmadan dünyadan daha da değerli olan sabah namazını zamanında kılarak eda edilmelidir. Ancak çok dikkat edilmesine rağmen kılınamayarak güneş doğduktan sonraya kalırsa nasıl kılınacak? Böyle durumlarda yapılacak olan güneş doğduktan sonra 45 dakika kadar bekleyerek yani kerahet vakti geçtikten sonra sabah namazını 4 rekât olarak yani sünnetiyle birlikte kılarak kaza edilmelidir. Bu şekilde zamanında kılma sevabı kaçırılmış olsa da namaz borcunu ödeyerek günahından kurtulmuş olunur.

Bu şekilde istenmeden düşülen hatalarda önemli bir hususta şudur; böyle bir hatayı yapan kişi bundan derin bir üzüntü duymalıdır. Zamanında yapamadığı bu önemli ibadetinden ötürü vicdanen üzüntü duymalıdır ki aynı hataya tekrar düşmesin. Önemli olan kişi kendi günahından ne kadar pişman olur ve ne kadar azap duyarsa sahip olduğu iman gücünün ne kadar kuvvetli olduğu anlaşılır.

İki cihan selveri Peygamber Efendimiz (S. A. V) bu duruma şu şekilde dikkat çekmiştir;

Mümin, ‘'günahını üzerine yıkılacak dağ gibi büyük görür, üzüntü duyar; münafık ise burnu ucuna konmuş sinek gibi basite alır, kayıtsız kalır! Günahını büyük görme duygusu tekrar etmeme tedbirine sevk eder, küçük görme duygusu da tekrar etme tembelliğine teşvik eder. '

Bu durumda hatırlanması gereken bir konuda şudur. Sabah namazı vaktinde kılınmayarak güneş doğduktan sonraya kalırsa, öğle namazından önce sünnetiyle birlikte kılınarak kaza edilir. Ancak öğleden sonraya bırakılırsa sadece farzını kılarak kaza edilir ve sünnetinin sevabından mahrum kalınmış olunur. Bu nedenle sabah namazını zamanında kılamayanlar acele ederek kerahat vaktinden hemen sonra sünnetiyle sabah namazlarını kılarak tekrar kazaya bırakmamış olurlar.